Bir devlette hükümet değişince o devletin yabancı ortakları yeni iktidarın o ana kadar izlenen dış politikayı sürdürüp sürdürmeyeceğini bilmek isterler. Hükümet değişiminin yaşandığı ülkemizle ilgili de aynı şey geçerli. Yeni iktidar, Bulgaristan’ın dış politikasında tam devamlılık içinde hareket edileceği yolunda teminat verdi.
AB ve NATO üyesi devletlerin büyükelçileri ile bir araya geldiği göüşmede Başbakan Plamen Oreşarski ve Dışişleri Bakanı Kristian Vigenin, AB üyeliğinin ve Avrupa kuruluşlarının çalışmalarına katılmanın Bulgaristan’ın esas öncelikleri olmaya devam edeceği ve ülkemizin Avrupa politikalarının biçimlendirilmesine daha aktif bir şekilde iştirak etmeye çalışacağı yönünde açıklamalarda bulundular. Aynı teminatlar Avrupa Parlamentosu temsilcilerine de verildi. Brüksel’de geçen NATO savunma bakanları toplantısında Bulgaristan’ın yeni Savunma Bakanı Angel Naydenov, ISAF kuvvetlerinin görev süresi tamamlanana kadar Bulgaristan’ın Afganistan operasyonundaki yükümlülüğünün ve de Afganistan Milli Ordusunun yeteneklerinin geliştirilmesine verilen desteğin devam edeceğini teyit etti.
Bu arada Sofya’nın Makedonya’nın AB’ye kabul edilmesine ilişkin tutumunun değişmesi yönünde bazı öneriler getirildiyse de Dışişleri Bakanı Kristian Vigenin, Makedonya’nın AB yolunun Bulgaristan’la iyi komşuluk anlaşmasının imzalanmasından geçtiği yönünde açıklama yaparak bu önerileri reddetti. Bu tutum, Boyko Borisov hükümeti tarafından biçimlendirilmişti. Yeni Dışişleri Bakanı, Makedonya ile yürütülen ikili diyalogtaki bazı konularda daha büyük esnekliğin gösterilebileceğini de belirttiği doğrudur, ama bunu mühim bir değişiklik olarak görmemek gerekir. Burada daha çok iki ülke arasında tartışmalı olan konuların çözüme kavuşturulması için sürdürülen görüşmeleri teşvik etmek amacı ile yapılan bir jest söz konusudur.
AB içinde Hizbullah’ın terör örgütleri listesine dahil edilmesine dair tartışmalar sürerken Bakan Vigenin, Şii hareketinin Burgas’ta Mayıs 2012’de düzenlenen saldırı ile alakasının bulunduğu yönünde yeterince ikna edici dellillerin bulunmadığı açıklamasında bulundu. Bu açıklama, yeni hükümetin eski hükümetin tutumundan geri adım attığı yönünde kuşkuların duyulmasına yol açtı. Aslında ikna edici delillerin mevcut olmadığını belirtiken Dışişleri Bakanı, Sofya’nın şimdiye kadar izlediği tutumdan geri adım atmadı. Önceki hükümet, Hizbullah’ın terör eylemi ile ilgisi bulunmasına dair delillerin var olmasından değil “gerekçelendirilmiş tahminden” bahsediyordu ve tam bu yüzden de Hizbullah’ın terör örgütleri listesine dahil edilmesi inisyatifinde bulunmadı.
Bununla beraber dış politika devamlılığı, bu politikanın optimalleşmesi yönünde bazı değişikliklerin yapılmasını imkansız hale getirmiyor. Yeni Dışişleri Bakanının yaptığı açıklamalardan dış politikayı Balkanlar ve Karadeniz bölgesine yoğunlaştırmak niyetinde olduğu anlaşıldı. Orta Doğu’ya gelince ise Bulgaristan’ın yükümlülüğünde hafif bir değişiklik olacak, çünkü Bakan Vigenin’in sözlerine göre Bulgaristan’ın sahip olduğu imkanları bilmesi ve bu imkanları aşan görevler üstlenmemesi gerekiyor. Büyük ihtimalle Vigenin, Boyko Borisov hükümetinin “Arap baharı” ile ilgili süreçlerde ciddi rol almak isteğini kastediyordu. Bulgaristan, Orta Doğu ile ilgili siyasi taahhüdünü AB üyesi olarak sürdürecek, diye açıkladı Vigenin.
Yeni hükümet, dış politikada devamlılığın izleneceğine dair açıklamalarda bulundu. Hükümetin uluslararası arenada atacağı adımların ne olacağını önümüzdeki dönemde göreceğiz.
BNR
0 коментара:
Публикуване на коментар